29 Ağustos 2020 Cumartesi

Merhaba

    Adım Adım Sağlık:refleksoloji kitabını okumaya başladım. Zeynep Aksel Willhelm'ın muhteşem çalışması. Kitap resimler ile de çok tamamlayıcı. Sizlere kitaptan bazı kısımları bölüm bölüm paylaşacağım. Bugün 1 olarak başladım. 

    Paylaştığım bilgileri, araştırmayı yapan kişilerin kelime ve cümleleri ile paylaşmaya çalışıyorum. 

    Okuma ve araştırmalarımın yanı sıra yakınlarıma uygulama çalışmaları yapıyorum. Şu ana kadar deneyimlerim ve gözlemlerim masaj sonrası gevşeme, rahatlamadan dolayı uyuklama. Ertesi gün kalkınca daha zinde, dinlenmiş kalkma. Vücut kendi akışında devam ettiğinde yapmak istediklerini (düşüncesel, bedensel vb) daha rahat yapabilmesi.

   Sormak istedikleriniz olursa şimdiye kadarki deneyimimle severek cevap verebilirim.

    Sevgiler

Adım Adım Sağlık : refleksoloji

     Refleks sözcüğünün sözlük anlamı "dış etkilere bağlı olmak üzere istemsiz kas kasılması" dır. Ancak refleksoloji sözcüğünün içinde bulunan "refleks" terimi, yansıma ya da aksetme anlamına gelir.    

        Dinmeyen ense, omuz, sırt ve bel ağrıları neredeyse vücudun bir parçası haline gelirken, spor salonları ve masaj terapileri insanların gevşemeleri ve "unuttukları" vücutlarını yenileyip, tekrar forma sokmaları için bir çare olmaya başladı. Bunun sonucu olarak pek çok yeni masaj şekli ile birlikte halk dilinde "ayak masajı" diye bilinen refleksoloji de gündeme geldi.

    Bu özel masaj uygulaması, ayakları rastgele ovmaktan farklı bir niteliğe sahip. Düzenli aralıklarla yapılan refleksoloji tedavisinin bizlere sağlıklı bir vücut kazandırdığına artık kuşku yoktur. 

    ALTERNATİF TEDAVİ

    Bütüncül terapilerde kişinin sorunları her yönü ile ele alınır ve zihin, beden ve ruh beraberliği gözönünde tutularak bir bütün halinde tedavi yoluna gidilir. Amaç, kişiye genel bir denge ve uyum getirerek rahatsızlığından arındırmaktır.

    Klasik tıpta hastanın iyileşmesinden doktor sorumlu tutulur. Bütüncül terapilerde ise bu sorumluluk hastaya verilir; çünkü hastalık kişinin kendi düşüncelerinin, eylemlerinin sonucudur ve iyileşebilmek için kişi iyileşmeyi arzulamalıdır. Bu nedenle kişinin, kendisini hasta eden yaşam biçimini değiştirmesi gerekir.

     Ayaklarda, organların yansıdığı noktalar daha geniş bir alanda oldukları için, bu noktalar el ve kulaktaki noktalara göre daha belirgindir. Dolayıysa bu noktalar üzerinde çalışmak ayaklarda daha kolay olur. Ayakların bir özelliği de vücudun hassas bölgeleri olmalarıdır. Bu nedenlerle refleksoloji tedavisi için bu bölgede çalışmak, ellerde çalışmaktan daha etkilidir. 

    Organların yansıma noktaları arasındaki ilişkinin nasıl olduğu hakkında birbirinden farklı düşünceler bulunmaktadır.

    - Ovma işlemi ile sinir uçlarını uyarır ve ortaya çıkan elektro-kimyasal mesaj, nöronların yardımı ile hareketlendirilen noktalara denk gelen organlara taşınır.

    - Bölge Terapisi (Zone Therapy)

    - Uzakdoğu düşüncesi, organlar ile yansıma noktaları arasındaki ilişkinin vücuttan geçen enerji kanalları, meridyenler ile olduğu

    Birbirinden farklı düşüncelerin buluştuğu nokta ise refleksolojinin, vücut enerjisinin dengeli bir biçimde organlara yayılmasına yardımcı olarak, bütün vucuda denge getirmeyi sağladığıdır.

    Vücuttaki enerji, üzüntüler, stres, hastalıklar, travmalar sonucu tıkanabilir. Bu tıkanıklıkların sonucu olarak kimi organ gerektiğinden fazla, kimisi ise az enerji alır. Bu dengesizlik ise yavaş yavaş organların görevlerini iyi yerine getirememesine yol açabilir. Refleksoloji, ayaklardaki bazı noktalara uygulanan basınç ve masaj ile bu tıkanıklıkları açarak serbest enerji akımını sağlamaya yardımcı olur ve böylelikle organlara uyumla dağılan enerji vücudu canlandırır. Enerjinin dengeli yayıldığı vücut sağlıklı bir vücuttur ve sağlıklı vücut kuvvetli bir bağışıklık sistemine sahiptir. 

    YARARLARI

    21.yüzyılda stres, günlük hayatımızın önlemez bir parçası haline gelmiştir. Stres bir dereceye kadar yaşam için gerekli olmasına rağmen hızlı yaşamın ve modern teknolojinin (trafik, televizyon, gürültü, iş stresi, aile içi sorunlar, savaşlar, hastalıklar, çevre kirliliği, elektronik kirlilik, maddi sıkıntılar vs. ) vücudumuza ve ruhumuza getirdiği dengesizliği de gözardı edemeyiz. Uzun süre stresle yaşayan bir vücudun sinir sistemi yorulur, direnci azalır. Uykusuzluk, hazımsızlık, yüksek tansiyon, sık sık tekrarlayan baş ve sırt ağrıları, stresli yaşamın getirebileceği sorunların sadece birkaçıdır. 

    - Düzenli aralıklarla yapılan refleksoloji seansları ile ;

    Vücut enerjisindeki tıkanıklıklar giderilir, 

     Enerji vücuda dengeli bir biçimde yayılmaya başlar,

    Kan dolaşımı sorunları ortadan kalkar,

    Oksijen hücrelere daha kolay dağılır,

    Lenf sistemi görevini daha iyi yapar,

    Vücuttaki toksinler hücrelerden daha kolay atılır.

    Hormon sorunlarına iyi gelir

    Kimyasal dengesizliğie yardımcı olur

    Astım, baş ağrısı, sindirim, yüksek tansiyon, idrar torbası ve böbrek sorunlarını da sağaltabilir.

    Çocuklarda Refleksoloji

    Özellikle çocuklardaki etkisi çok çabuk görülür. Örneğin bebeklerde kolik (yeni doğmuş bebeklerde ilk haftalarda görülen kronik ka­rın ağrısı) hafifçe yapılan kısa bir ayak masajı ile dindirilebilir. Refleksolo­jinin çocuklarda kulak enfeksiyonlarına da yardımcı olduğu göriilmüştür.

     Refleksoloji, yapısal bozuklukları (fıtık ya da kırık kol gibi) gideremez; kanser, multipl sklerosis ya da AIDS gibi hastalıkları iyileştiremez. Ancak ağrıkesici özelliği sayesinde ağrıyı hafifleterek hastanın rahatlamasına yar­dımcı olabilir.

    Refleksolojinin uygulanamadığı ya da uygulama sırasında "özen" isteyen durumlar

1- Tromboz: Damarlardaki pıhtı

2- Diyabet

3- Hamileliğin özellikle ilk üç ayında ayak masajı, rahim ve yumurtalıklar bölgesinde yavaşça uygulanır.

4- Ayaklarda varis varsa, damarların üzerine masaj uygulanmaz

5- Yaralı ayaklara, çürük alanlara uygulama yapılmaz

    Reflegsologlar tıp eğitimi görmedikleri için hekim değillerdir. Reflekso]oji, tıbbi tedavinin tamamlayıcısı olabilir ancak onun yerine kullanılamaz.

     Bir Refleksoloji Seansı nasıl olmalıdır?

  Refleksoloji seansı zevkli bir deneyim olmalıdır.Masaja gelen kişi, kendini uzandığı masaj koltuğunda huzur ve güven içinde hissetmelidir. Bu koltuk, dış dünyanın sorunlarından uzak, adeta ana rahminin koruyucu, rahat ortamını andıran özelliğinin taşımalıdır. Bu seanslara dinlendirici, gevşetici ve rahatlatıcı hafif bir müzik de eşilik edebilir. 

    Odanın düzenli ve huzur verici olmasına, dekorasyonda pastel renkler kullanılmasına dikkat edilmeli.

    Masaja başlamadan önce kişinin sağlığı, geçmişi, şimdiki şikayetlerini dinleyecek, alışkanlıkları hakkında sorular sorularak hakkında fikir edinilecek.

    Daha sonra masaja gelen kişi ayakları çıplak ve uzatılmış olarak, başı ve vücudun üst bölümü daha dik pozisyonda, uzun bir koltuğa ya da arkasını yaslayacağı masaj masasına yerleşir. İlk olarak ayakları bütünüyle ovarak ısıtır. Bu ilk dokunma, terapiste kişinin ayaklarını daha yakından görüp, inceleme olanağı verir.  

    Ayaktaki bazı noktalar diğerlerine göre daha hassas olabilir. Bu,o noktalara denk düşen organlardaki enerjinin tıkanıklılığı ile ilgili olabilir. Bu noktalara dokunulduğunda hassasiyet gösterebilir, acıyabilir. Tedavi ilerledikçe, başlangıçta acıyan noktalar acımaz olur. 

    Kişinin ihtiyacına göre uygulanır. 40-50 dk bütün ayakta çalışılabilir. Kişi seans sonrası kendini rahatlamış ve stresi dağılmış hisseder. Vücut kendisini iyileştirme gücünü aktif duruma getirdiği için,vücuttaki toksinler atılmaya başlanır. İlk seanslarda kişinin sorunlarında artış görülmesi mümkündür. Bu tepkiler iyileşme, temizleme yolunda olan bir vücudun tepkileridir ve zamanla yok olacaktır.

     Unutulmamalıdır ki Refleksolog kişiyi tedavi etmez, ancak vücudun kendi kendini tedavi etmesi için vücuda yardımcı olur. Hastalıkların gelmesini beklemeden vücudumuza gereken özeni göstermemiz gerekir. Sağlığımız için düzenli beslenme, düzenli egsersiz yapma, vücudumuzu rahatlatacak ve ruhumuza huzur getirecek etkinliklere (masaj, meditasyon, vb) yer vermek gerekir. 

    Düzenli refleksoloji seansları da vücut ve zihin bakımı için son derece yararlıdır.

 








 

Kaynak

Adım Adım Sağlık : refleksoloji - Zeynep Aksel WILHELM kitabından alıntılar



22 Ağustos 2020 Cumartesi

Serebral Palsi’de Refleksoloji

Serebral palsi ya da diğer adıyla beyin felci kasların tonusunu, hareketini ve motor becerileri etkileyen bir problemdir.

Bir ayak masajı değildir. Masaj yumuşak doku ve kasların palpasyonudur.(Elle hissederek)  Refleksoloji ise sinir yollarının uyarılması olarak tanımlanır. 

Duyu sinirlerinin uyarılması ile; beyine uyarılar gider ve önemli kimyasal maddelerin salınımı ile sağlık ve iyilik hali korunmuş olur.

* Stres ve gerilimi azaltır.

* Tüm vücutta dolaşımı düzenler.

* Toksinlerin atılımına yardımcı olur

* İmmun sistemin optimal düzeyde çalışmasını sağlar

* Sistemin yenilenmesini sağlar ve enerji düzeyini arttırır.

* Enerji akışını etkileyen faktörleri ortadan kaldırır.

* Ağrı ve acıları iyileştirir

* Zihin ve bedenin iyilik haline katkı sağlar.

* Organ fonksiyonlarının sağlıklı olmasını destekler.

Refloksoloji ;

* Sinirlerin vücudu kontrol ve koordine ettiğini,

* Sinirlerin tüm vücuttan uyarılar yolladığını,

* Propriosepşın’ın varlığını bulmuş.

Propriosepşın (Özduyum) : Eklemlerin boşluktaki pozisyonunu, konumunu, hareketini algılama duyusudur. Sinir – Kas kontrolünün sağlanması için gerekli motor planlamaya ve kas refleksine katkıda bulunarak dinamik eklem stabilitesini (dengesini) sağlayan duyudur.

Zon Terapi

Dr. William Fitzgerald 1900‟lerin başında bugün bildiğimiz Zone Terapi’yi geliştirmiştir. Vücudun 10 longitudinal zonu’nu haritalamıştır. Ağrı ile çalışmış ve vücudun bir bölgesine uygulanan basınç ile başka bir bölgede anestetik etki yaratılabileceğini ortaya koymuştur.

Rus bir masör olan Eunice Ingham refleksolojinin anası olup, Zone Terapisini geliştirerek bugün bildiğimiz refleksolojiyi yaratmıştır. Ayaktaki reflekslerin organların aynası olduğunu bulmuştur.

10 lonitudinal zone vücudun belli bölgelerini sarmıştır; bu nedenle belli bir bölgedeki organ, kemik veya kas, ayak tabanında aynı bölgedeki refleks noktası ile ilişkilidir.

TEORİLER

* Endorphin Salınım Teorisi: Reflexology, duyusal uyaranlarla aşırı yüklenen sinir yollarını açarak, endorfin salınımı sağlar. Bu maddenin analjezik etkisi olup duygudurum ve stres ile ilişkili olduğu düşünülür. Morfinden en az 5 kat daha fazla etkiye sahiptir.

* Terapatik İlişki: Dokunma ile enerji alışverişi yapılarak iyileşme kolaylaştırılır.

* Elektromanyetik Teori (Tartışmalı): Beyin sürekli vibrasyon (titreşim) halindedir ve alfa dalgaları emer. Eğer beyindeki alfa ritmi düzenli olarak sağlanırsa bir dengeden bahis edilir. Fiziksel veya emosyonel stres durumlarında bu denge bozulur. Refleksolog, alfa dalgalarını yollar.

* Enerji Teorisi: Ayaktaki pozitif ve negatif enerji reseptörleri yer ile ilişkilidir. Ayaktaki bir sıkışma, yerden alınan enerjiyi bloke eder ve akış olmaz.

* Kalsiyum ve Ürik Asid gibi kristal yapıdaki atık maddeler ayaktaki sinir sonlanmalarında depolanır. Bu kristallerin kan ve lenfatik dolaşım ile elimine edilmesi durumu normalize eder.

 - “İyileşme cevabı” tedaviden hemen sonra açığa çıkıyor. Örn; daha enerjik hissetme, terlemenin artması, ilk kalkışta baş dönmesi, ağrılarda azalma, gevşeme vb.

- Uygulama sonrası toksinlerin atılımını hızlandırmak için bol su içilmesi öneriliyor.

Holistik yaklaşım; Hastalık veya fiziksel problemi olan kişiye bir bütün olarak bakma. Fiziksel-Ruhsal-Emosyonel Refleksoloji fiziksel ve emosyonel dengeyi sağlar.

Stres Döngüsü

- Beyindeki emosyonel merkezde 5 önemli nörotrasmitter (iletişim sağlayan kimyasallar) bulunur:

- Opioidler

- Gaba

- Serotonin

- Dopamine

- Noradrenalin

Bu kimyasallarda bir değişiklik olduğunda vücutta tehlikeli bir siklus (döngü) başlar.

 


 Herhangi bir tip stres OPİOİD seviyesini azaltır. Bu durumda sinirlilik hali kolayca artar. OPİOİD‟lerin azalması ile DOPAMİN salınımı başlar.

Bunun sonucunda;

* Uyanıklık,

* Anksiyete bozukluğu,

* Emosyonel yorgunluk ortaya çıkar,

* GABA seviyesi düşer.

  GABA seviyesinin düşmesi ile;

* Anksiyete belirtileri,

* Güvensizlik,

* Açıklanamayan panik ve depresyon görülür.

GABA seviyesinin düşmesi ile NORADRENALİN salınımı artar.

Bu durum;

* Ani sinirlenmelere,

* ADRENALİN salınımına sebep olur (fight or flight reaksiyonu).

ADRENALİN salınımı ile:

* Kalp hızlı ve kuvvetli atmaya başlar,

* Enerji kaynakları, besinler ve oksijen kaslara yönelir,

* Kırmızı kan depoları kan dolaşımına katılır.

Sonuç olarak; Vital organlar bu maddelerden yoksun kalır.

Düşük GABA seviyeleri SEROTONIN seviyesini azaltır ki bu durum; uyku bozukluğu ve irritabiliteyi arttırır.

SEROTONIN’in daha da azalması OPİOİD salınımını daha da azaltır.

* Stress Siklusu (döngüsü) tekrar eder ve şiddeti artar.

 

Uygulama Teknikleri

 

  Açılış Hareketleri

* Hafif Stroking (Masa)

* Derin Stroking (Masa)

* Göğüs Açma

* Ayak Rotasyon

* Aşil Germe


 SAĞ AYAK

Baş: Tırtıl hareketi ile baş parmağın tamamı vertikal yönde

 

Oksipital Bölge: Kanca tekniği ile 1. metatarsofalangial ekleme mediolateral yönde distal falanksa doğru

Sinüsler: Tırtıl tekniği ile 2-4 parmaklara vertikal yönde medial ve lateralde
 
Genel göz-kulak: Tırtıl tekniği ile 2-4 MTF eklem hizasında mediolateral yönde

Omuz: Kuş gagası veya tornado tekniği ile 4. ve 5. metatars arası bölgeye

Diyafram: Tırtıl tekniği ile arkların bitiş çizgisine mediolateral yönde

Tiroid: Tırtıl ile diyafram çizgisi ile 1. MTF eklem arasına vertikal yönde

Hipofiz: 1. parmağın şişkin noktasının lateraline girilerek medialine doğru tornado veya kanca tekniği

 

Akciğer: Diyafram çizgisi ile 2-5 MTF eklem çizgi arası metatarsallerin lateraline ve medialine vetikal yönde

İnce Bağırsak: Diyafram çizgisi ile topuk distaline kadar medialden laterale, lateralden mediale, daha sonra nuckleslar ile vertikal yönde

Uterus-Prostat; Fan tekniği ile nokta bulunur ve tornado veya çengel tekniği ile uygulama yapılır,

Overler ve Testisler: Uterus-Prostat bölgesinin ayağın dışındaki iz düşümü

 

Bacak arkasına masaj yaparak bitiriyoruz.

Sol Ayağa geçiyoruz.

 

  

 

Kaynaklar

http://cnd.org.tr/pdf/CND/2.pdf

https://www.slideshare.net/NecmiKeskin/ayak-foot



 

6 Ağustos 2020 Perşembe

Refleksoloji - Klinik Uygulamalar - Tutuş Şekilleri

    Refleksoloji kelimesi “refleks” ve “oloji” kelimelerinden oluşur. Bu kelimedeki “refleks”  kısmı çoğunlukla “reflection – yansıma”, “-oloji” ise “çalışma alanı” olarak yorumlanır. Organların meridyen veya kanallar aracılığı ile ayağın belirli alanlarına yansımaları olduğu temeline dayanmaktadır. Bu yönüyle akupunktur ve shiatsu ile benzerlik gösterir. Ayaktaki belirli noktalara baskı uygulayarak iç organlar uyarılabilir.   Milattan önce (MÖ) 3000 yıllarından günümüze uzanan Çin ve Hindistan kökenli olduğu düşünülen bu tanı ve tedavi sistemi; batı toplumunda ilk kez 1913`de akupunktura ilgi duyan bir cerrah olan William Hope FitzGerald tarafından uygulanmıştır. Refleksoloji, günümüzde tamamlayıcı tıp alanında sıklıkla kullanılan yöntemlerden biridir ve popülerliği günden güne artmaktadır.
    Milattan önce 2400`lü yıllarda Mısır`da refleks tedavilerin uygulandığını gösteren şekiller “kralların hekimi” Ankhmahar`ın mezarında 1979 yılında gösterilmiştir. Yine Mısır`da kulak üzerinde refleks tedavilerin uygulandığı ile ilgili bilgiler vardır.
    Modern topluma refleksolojiyi yeniden hatırlatan tıp doktoru ve Kulak Burun Boğaz uzmanı olan William H. Fitzgerald (1872–1942) ile Dr. Edwin F. Bowers`dır.
    1930`lu yıllarda hemşire ve fizyoterapist olan Eunice D. Ingham (1889–1974) tarafından el ve ayakların refleks tedavilere duyarlılığına dikkat çekilmiş ve vücudun el ve ayaklardaki yansımalarını gösteren haritaları üzerinde çalışılmıştır.

Zon kavramı
    Refleksoloji (çoğu zaman zon terapi ile aynı anlamda kullanılır) uygulamalarında, vücudun belirli bölgelerinin ayaktaki yansımaları üzerine özel tekniklerle baskı uygulanır. Geleneksel Çin Tıbbı teorilerine göre vücudumuzda longitudinal olarak yol alan ve enerjinin arttığı kanallar (hayali çizgiler) “zon” olarak adlandırılır (Şekil 1). Ayaktaki yansıyan noktalar, bu zonlar üzerindeki organlar ile bağlantılıdır. Bu zonlardaki enerji akışında yaşanacak bir durgunluk (stagnation) veya tıkanıklık o zon (bölgeler) üzerindeki organların fonksiyonunu etkiler. Ayak zon terapi ile uygun enerji akışını yeniden sağlamayı amaçlarız.
Uygulama dozu
    İlk uygulamalarınızı kendinizin üzerinde yapmanız kısa sürede hangi baskı düzeyinin canınızı
yaktığını tespit etmek açısından önemlidir.

Tedavi yoğunluğu

    Kronik durumlarda genel bir program için; ilk 1 hafta her gün, sonrasında 1 ay boyunca haftada 1 seans, sonrasında aylık seanslar ile tedaviye devam edilebilir. edavi öncesi belirlenebilecek bir hedefe ulaşana veya hasta iyi olduğunu ifade edene kadar seanslara devam edilebilir. İlk refleksoloji seansından sonra başlamayan, ancak 2. seanstan sonra başlayan olumlu etkiler kişinin ilk seansta yeterli relaksasyon sağlayamadığını gösterir. İki seans arasında bir veya iki gün olmalıdır (vücuda relaksasyon ve toksinlerin eliminasyonu için zaman verin. Hastanın verdiği tepkiler kimi zaman duygusal kimi zaman da fizikseldir). Çoğu zaman 4 seans sonunda tedavi ettiğimiz durumun refleksolojiye uygun yanıt verip vermeyeceğini söyleyebiliriz. Yaklaşık 8 seans tedaviden sonra hastanın durumunu yeniden değerlendirebiliriz. Şikayetlerinde azalma olan hastalarda tedaviye ara verilebilir. Hastanın şikayetleri yeniden ortaya çıkarsa 2-3 gün ara ile uygulanacak 2-3 seans ile vücudu yeniden dengelemek mümkün olabilir.
    Basit bir ayak masajı uygulanan kişide fiziksel bir rahatlama sağlar. Uygun refleksoloji teknikleri sağlıklı beslenme, egzersiz, uygun sosyal koşullar ile uygulandığında elde edilen etkiler beklenenden daha fazla olabilir.
    Refleksoloji batı toplumlarında da popüler tamamlayıcı tedavilerden biridir. İngiltere, İskoçya ve Galler`de tamamlayıcı ve alternatif tedavilerin yaklaşık kullanım oranını araştıran bir çalışmada hastaların
%1,6`sının son 12 ay içinde refleksoloji uygulayan bir uzmana başvurduğu bildirilmiştir.
    
Refleksoloji uygulamadan önce dikkat edilecek hususlar
- Hasta dinlenmiş olmalıdır,
- Hasta aç olmamalıdır,
- Tedavi ağır bir yemekten hemen sonra uygulanmamalıdır,
- Tedavi yoğun sigara ve alkol tüketiminden sonra uygulanmamalıdır.
- Yeterli hidrasyon sağlanmalıdır,
- Ayaklar uygulamadan önce ısıtılmalıdır (ılık kuru havlu vb.),
- Uygulama yapılmayan ayak bir havlu ile kapatılmalıdır,
- Uygulama sırasında hasta mahremiyeti ile ilgili gerekli hazırlık yapılmalıdır,
- Uygulamanın yapıldığı oda ısısı ve ışığı ayarlanmalıdır,
- Susuzluk hissi oluştuğunda tedaviye ara verilmelidir.

PRATİK KLİNİK UYGULAMALAR

Tutuş teknikleri
- İşaret parmağı tutuşu ; İşaret parmağı ucuyla dokuya dik olarak uygulanan basınç.

                                    - Başparmak tutuşu ; Baş parmak ucuyla dokuya dik olarak uygulanan basınç.
                                 Dengeleme tutuşları
    
Hastada vejetatif belirtiler (terleme, sekresyonlerda artış, huzursuzluk) veya görsel olarak fark edilen belirtiler (mimikler, gerginlik) oluştuğunda dengeleme tutuşları uygulanır.

- Aşil germe ; Her iki el topuk bölgesinde
                                 - Enerji tutuşu ; Her iki ayak iç yüzünde, metkarpal bölgeden, parmaklar ve başparmak ayak dorsalinde olacak şekilde temas sağlanır.                              - Yin-Yang Sıvazlama Diyafram tutuşu 
                                   - El-ayak tutuşu
Baskı teknikleri
Başparmak / parmak yürüyüşü: Baskı uygulanan bölgede tüm noktalara etkin olarak basınç sağlanmış olur. Bazı uygulamalar sırasında başparmak veya parmak yürüyüşü yaparken saat yönünde küçük bir döndürme hareketi yapmak faydalı olabilir.

                                           - Sedatif parmak/başparmak yürüyüşü: Akut durumlarda, yara izi, hipertansiyon, anksiyete gibi durumları asıl tedavisini desteklemek için sedatif teknik uygulanabilir.
- Uyarıcı parmak/başparmak yürüyüşü: Kronik durumlarda, ağrı, lenfödem gibi durumları asıl tedavisini desteklemek için uyarıcı teknik uygulanabilir.

    Bütün tutuş ve baskı teknikleri dokuyu normalleştirmeye çalışır. Normalleşmiş doku daha az ağrı hisseder, daha az vejetatif semptoma neden olur ve dolaşımı artar.

Bölgelerin tanımlanması

                          Ayak dorsal bölümü = vücut ön kısmı
Ayak plantar bölümü = vücut arka kısmı

- Vertikal sınıflandırma (10 Zon):
Medialden laterale Zon 1-5, her iki ayakta 5 zon olmak üzere toplam 10 zon.

- Horizontal sınıflandırma:
Kafa-servikal = parmaklar
Toraks – üst abdomen = orta ayak
Karın – pelvis = tarsal kemikler
Üst bacak – diz = bacak distal kısmı
                                                           Bebek refleksolojisi
Bebeklerde yapılan uygulamalar erişkinlere göre daha kısa sürelidir. Genellikle bebeğin cevabına bakılarak 5-15 dakika sürecek bir seans planlanır.

Bebek refleksolojisi kullanılabileceği durumlar şunlardır;
Uyku bozuklukları

Kabızlık
Genel vücut direncinin arttırılması
Gerginliğin, huzursuzluğun ve ağrıların giderilmesi
Zihinsel gelişim
                                         Uyku bozuklukları, huzursuzluk ve ağrılar ; Kırmızı boyalı bölüm
        Kabızlık ; Kahverengi boyalı bölüm
        Zihinsel gelişim ; Mavi boyalı bölüm

Tedavi sonu
    Dengeleme tutuşlarından enerji tutuşu ve el-ayak tutuşu uygulanabilir. Daha sonra ayaklar havlu ile örtülerek hastanın 5 dakika kadar dinlenmesi sağlanır. Hastaya hazır olduğunda kalkabileceği söylenir. Hastaya bir bardak su içmesi önerilir. İdrara çıkma hissi varsa bu ihtiyacını gidermesi sağlanır. Hastada gözlenen fiziksel ve duygusal tepkiler not edilir. Bir sonraki seans planlanır.
    Terapist bir gün içinde çok sayıda hastaya refleksoloji uygulayacak ise tedavilerinin süresini ve uyguladığı basıncı bu yönde ayarlaması gerekebilir. Seanslar arasında eli dinlendirmek, sıcak veya
parafin uygulamaları faydalı olabilir. Terapist tedavi seansları arasında tükenmiş hissediyorsa
uygulamaya devam etmemesi, sıcak bir duş alması veya meditasyon benzeri gevşeme tekniklerini uygulaması etkili olabilir.







Kaynaklar
https://www.journalagent.com/integratiftip/pdfs/intg-28291-review-yildiz.pdf
https://www.slideshare.net/aysalife/salk-bakanl-refleksoloji-sunusu

4 Ağustos 2020 Salı

REFLEKSOLOJİ

Refleksoloji yaklaşık 12 bin yıllık geçmişi olan eski bir uygulamadır ve 4000 yıl önce ilk uygulanma yeri olan Mısır’da hastalıkları vücuttan enerji akışını sağlayarak ortadan kaldırmak amacı ile uygulanmış, resimli yazılarla tasvir edilmiştir. Refleksolojinin farklı formlarının ise Çin ve Amerikan Kızılderili kabileleri tarafından kullanıldığına dair kanıtlar vardır. 500 yıl önce Hindistan’da, modern refleksoloji ise 100 yıl önce ortaya çıkmıştır. Refleksoloji 1913 yılında Amerika’da yeniden doğmuş, Bekterev tarafından 1917 yılında refleksoloji terimi ifade edilmiştir. 20. yüzyılın erken dönemlerinde Hartford’da kulak-burun-boğaz doktoru olan Fitzgerald tarafından ise yeniden keşfedilmiş ve refreksoloji bölgesel terapi olarak yeniden adlandırılmış, Fitzgerald bu terapiyi anestezinin bir formu olarak tanımlamış, ağrıyı azaltma odaklı çalışmış. 1930 yılında ayaklarda ellere göre daha fazla ağrıyı azaltıcı nokta olduğunu keşfetmiştir. Zaman içerisinde ise Amerika’nın birçok eyaleti başta olmak üzere, Avusturya, Yeni Zelanda, Singapur, Avrupa, İsrail, Kuzey Afrika ve Kuzey Amerika’da refloksoloji eğitimi veren okullar açılmış, konu ile ilgili önemli gelişmeler sağlanmıştır. Çin’de, Danimarka’da ve İngiltere’de ise en sık kullanılan alternatif ve tamamlayıcı tedavi yöntemi refleksolojidir

                        

Refleksoloji, Uluslararası Refleksoloji Enstitüsü tarafından “tüm salgı bezleri, organlar ve vücut bölümleri ile ilişkili olan ellerde, ayaklarda ve kulaklardaki refleks noktalarına elle uygulanan, vücut fonksiyonlarının normalleşmesine yardım eden bir teknik” olarak tanımlanmıştır

Dobs (1985) tarafından refleksolojinin etkisini açıklayan teoriler tanımlanmıştır. Bunlardan biri enerji teorisidir. Bu teoriye göre refleksoloji vücutta elektromanyetik alanlar arasında iletişimi sağlar, zaman zaman enerji bloklarının meydana gelmesini, enerji akışını sağlar ve tıkanmış kanallardaki enerjinin tekrar dolaşmasına yardımcı olur. Diğer teori ise, laktik asit teorisidir. Buna göre, refleksoloji laktik asit’in ayaklarda mikrokristaller olarak depolanmasını ve bu kristalleri erittiğini ve enerjinin serbest akımına izin verdiğini, enerji akışını sağladığını savunur. Bu işlem toksinlerden kurtulma olarak adlandırılmıştır

Refleksoloji, ayaklar, eller ve kulaklardaki basınç reseptörleri ile otonomik ve algısal motor sinir sistemleri arasında iletişimi sağlar. Bu reseptörler santral sinir sisteminde cevaplara yol açar.

Sinir noktalarını belirli tekniklerle uyarmasının ortaya elektrokimyasal mesajlar çıkardığını, bununda nöronların yardımıyla ilgili organları uyardığını, fiziksel problemlerle ilgili gerginlik ve stresi rahatlatarak onların gevşemesini sağladığını savunur.

Refleks etki teorisinde, fiziksel hastalık ile gerginlik ve stres arasında bir ilişki vardır. Refleksoloji, uygulama yapılan bölgede kanlanmayı arttırıp, enerji bloklarını harekete geçirip, gerginliği azaltır, hastaları rahatlatır, otonom sinir sistemini uyararak gevşetici etki yaratıp fizyolojik parametreleri olumlu yönde etkiler.

Uluslararası Ağrı Araştırmaları Birliği (IASP) Taksonomi Komitesi’ne göre AĞRI ; var olan ya da olası doku hasarına eşlik eden ya da bu hasar ile tanımlanabilen, hoşa gitmeyen duyusal ve emosyonel deneyimdir.

Refleksologlar, refleksoloji ile uyarılan refleks noktalarının beyinde uyarılara neden olup, uyarılan alanda rahatlama olduğunu savunmaktadır.

Ağrılı uyaranların algılanmasında talamus ve korteks önemli yapılardır. Ağrı mekanizmasında talamusun görevi, ağrılı uyaranın kortekse iletilmesini sağlamaktır. Ağrının merkezinin talamus olmasına karşın ağrı algısının doğduğu yer kortekstir.

                    

Refleksoloji, kanser ağrılarını ve kemoterapinin yan etkilerini hafifletmek ve yaşam kalitesini arttırma, sempatik ve parasempatik sinir sistemini ayarlamada ve fonksiyonunu düzenlemede, bağışıklık sistemini güçlendirmede, dolaşımı düzenlemede, enfeksiyon süresini kısaltmada, stres, anksiyete, gerginlik, depresyon, yorgunluk ve uykusuzlukta, baş, sırt, bel, kas ve migren ağrılarında, sinüzit, astım, egzama, bazı allerjiler gibi dermatolojik sorunlarda, bulantı ve kusmayı rahatlatmada, doğum sırasında ağrıyı azaltmada kullanılabilmektedir.

Araştırmalara dayalı sonuçlar refleksolojinin farklı hasta gruplarında ağrı kontrolünde etkili, destekleyici bir farmakolojik olmayan yöntem olduğunu göstermektedir. Farmakolojik yöntemler ile birlikte refleksolojinin ağrı gidermede ya da şiddetinin azaltılmasında kullanımının analjeziklerin kullanım oranını azaltacağı, hastanın yaşam kalitesinin yükseltilmesine destek olacağı düşünülmektedir. Tüm bunlardan yola çıkarak, refleksolojinin ağrı kontrolünde kullanımı önerilmektedir.







Kaynak
http://acibadem.dergisi.org/uploads/pdf/pdf_AUD_220.pdf
Resimler
https://www.researchgate.net/profile/Gulbeyaz_Can/publication/236902779_Refleksoloji_ve_kullanim_alanlari/links/00b4951a338441bbd2000000/Refleksoloji-ve-kullanim-alanlari.pdf
https://yalindunya.wordpress.com/2017/09/18/kaizen-yaparken-beynimizi-yenebilir-miyiz/



















3 Ağustos 2020 Pazartesi

Blog günlüğümün ilk günü

        Şu anda heyecanlı, mutlu, içim kıpır kıpır. Sizlerle birlikte yeni bir deneyime başlıyorum. Blog günlüğüme hoşgeldiniz.😊

      Uzun zaman önce “ Varlığımdaki Ben kimim?” sorusuyla başlayan yolculuğumda astroloji, vücudumuzun, beynimizin çalışma sistemi ilgi alanım olmaya başladı. Çeşitli deneyimlerim ve çalışmalarım oldu. Okuduk ve öğrendiklerimi genellikle not alan özelliğim mevcut. Son zamanlarda da Refleksoloji ve burçlar ile ilgili yeni deneyimlere başladım. Bu konular beni heyecanlandırsa da yeteri kadar vakit ayıramadığımın farkındaydım. Çamaşır katlarken Julie & Julia filmini izliyordum. Film izledikten sonra Blok günlüğünün ne olduğunu, nasıl açıldığını araştırdım. Blog günlük açmaya karar verdim. Aldığım notları, yaşadığım deneyimleri paylaşmanın, disiplinli çalışmanın yeni bir yöntemi olduğunu keşfettim. Birlikte güzelliklerle yenilenerek, tecrübe ederek, paylaşarak harekete geçme vaktinin geldiğini farkettim.

     Blog sayfamda sizlerle Refleksoloji ve Burçlar hakkında bilgiler paylaşacağım. Hedefim Refleksoloji hakkında araştırmalarımı 1 ayda notlar halinde Blog günlüğümde paylaşmak.

     Sevgiler.

     Fatma Öykü




SATURN

           Öner Döşer'in Saturn'ü çok seveceksiniz videosunu dinledim. Sizlere videoda anlatılanları özet olarak blog sayfamda yazdı...